9 mil uzaklıkta ki özgürlük
Rose Island
Rose
Island adlı film 2020 tarihinde yapılan film olmasına rağmen 1968 yılında soğuk
savaşın bitmesinden hemen sonra gerçek
bir başarı öyküsü olarak tarihe geçmiş ve Dünya kanunlarını değişmesine
kadar yol açmış tarihe sahiptir.
“Netflix” orijinal içeriği olan bu projeyi medya ve demokrasi arasında ki
ilişkiyi yansıtan bir eleştirisel analiz olarak inceleyeceğiz.
1968
yılında soğuk savaşın bitimiyle beraber Dünya milletleri çok büyük yaralar
almıştır. İnsanlar kendi özgürlüklerini aramaya başlamıştır. Sisteme karşı
durulan çok çalışma örnekleri günümüzde hala karşımıza çıkmaktadır. Rose
adasının hikayesi de sınıf ayrımı hala devam etmekteyken bir mühendisin zengin
ve soylu bir kıza aşık olmasıyla aslında
basit bir şekilde başlamıştır. Mühendislikten mezun olan Giorgio Rose
bilim adına çok çalışma gerçekleştirip hiçbir işletmeci tarafından projelerine
sahip çıkılmayan bir insandır. Ailesi denemelerinin sonuç almadığını görünce
onu para kazanabileceği bir işe sokmuşlardır. Bu sırada sevdiği kadın ile
sorunlar yaşayan Giorgio son buluşmaların da kendi icat ettiği arabayla kız
arkadaşını eve bırakırken polislere yakalanır. Plakasız araç kullanmaktan
arabası devlet tarafından el konulur ve kız arkadaşıyla büyük bir kavga eder.
Kız arkadaşının son cümleleri sen çok zeki bir insansın ama bu Dünya senin
düşlediğin ve her istediğini yapabileceğin özgür bir yer değil diyerek
ayrılmışlardır. Aslında Giorgio’nun hikayesi tam da bu dakikadan sonra
başlamaktadır. Ailesi zoruyla işe girdiği araba yarışlarında arabaların lastiğini
değiştiren Giorgio bu olaylar yaşandıktan sonra ki ilk yarışta bir billboard
ile karşılaşmaktadır. Büyük puntolarla “ Hepiniz kendi özgürlüğünüzü
yansıtabilirsiniz.” yazılan bir reklam afişi görür ve kafasında her şey artık
oturmuş olur. İşi bırakıp en yakın dostuna gider ve büyük özgürlük projesini
anlatır. Arkadaşı soylu kesimden olduğu için para ve malzeme desteği ister.
Akıl almaz bir şekilde bir ada kurmak ister fakat bu adayı kum zemine değildir
çünkü kumları taşıyacak bir araçları ve o kadar paraları yoktur. Suyun kaldırma
kuvvetini kullanarak platformları su üzerinde yüzdürerek sonrasında dikeceği
yerde kapaklarını açarak suyun içine gömmeyi planlamıştır. O tarihte ki
yasalara göre kara üzerinden 6 mil uzaklıkta ülke sınırlarından çıkmış ve Dünya
sınırlarında var olmuş olmaktasınızdır. Giorgio’da bunu çok iyi bildiği için
İtalya sınırlarından 6 mil uzaklığa bir platform inşa etmiştir. Artık kendine
ait bir adası vardır. İlk olarak sevdiği kadına gider ve artık kendi
özgürlüğümü yansıtabileceğim özgür bir ülkeye sahibim der. Kadın aldırış
etmeden umursamaz tavırlar ile ben evleniyorum der ve gider. İlk olarak 4
kişiden oluşan bir adadır. Gelişmeye başladıktan sonra işler hiç umdukları gibi
gitmeyecektir. İlk olarak denizcilerin keşfetmesi ile başlayan sonrasında
pazarlama geliştirerek ada bir anda çevre deniz hatlarına ulaşmış ve turist
almaya başlamıştır. Tabi ne kadar çok insan o kadar fazla haber olma
olasılığını arttırmıştır. Bizim de üzerine konuşacağımız olay örgüleri bundan
sonra başlamaktadır.
Gün
geçtikte büyük turiste yer veren Rose adası insanların dilinden düşmemeye
başlamıştır. İtalya o zamanlar yakın zamanda seçime gidecektir. Hükümetin
başında olanlar sorunsuz yeni başkana teslim etmek için elinden geleni
yapmaktadır. Bu kadar konuşulan bir adanın gazetelere çıkmama gibi bir lüksü
yoktur. Gazeteler ilk sayfalarında 3 hafta boyunca Rose adası hakkında haber
yapmıştır. Bu tabi ki İtalya hükümetinin de farkına varma sebeplerinin en
etkili iletişim aracı olmuştur. İlk başlarda sorun işgal etmeyen bir amatör
yapı olarak görülen bu ada Papa’nın devlet başkanına bunları görmek istemiyoruz
diyerek sert konuşması sonrasında İtalya ciddiye almış ve Rose adasını ciddiye
alarak incelemeye sokmuştur. Bu sırada farklı ülkelerin dikkatini çekmiştir.
Hatta savaşın izlerini o kadar taşıdığını ve korktuklarını gösteren bir mesajda
verilmiştir. Farklı bir ülkenin deniz askerleri adaya gelip siz burada radyo
istasyonu kurmuyorsunuz dimi sorusu yöneltmiş olumsuz cevap alınca radyo
kurmuyorsanız istediğinizi yapabilirsiniz mesajı verilmiştir. Büyümeye devam
ederken gazeteler son hafta büyük bir haber yapmıştır. İtalya halkının %30’u
vatandaşlıktan çıkmak için başvurmuş ve Rose adası vatandaşlığına başvurmuştur.
İtalya hükümeti Giorgio’ya İtalya topraklarından arsa , iş merkezi gibi
tekliflerde bulunmuştur. Reddettikten sonra artık bir savaş haline gelmiştir ve
Rose adasını batırmak üzere boşaltılması için 3 gün müddet verilmiştir. Hemen
ABD’ne başvuru yapıp Dünya kuruluna çıkmak istemiştir artık Rose adası yasal
bir devlet olmasının talebini vermiştir. 2 gün süre verilmiştir kuruldan
incelemek ve onay verilmesi için fakat bu cevap geç kalmış ve İtalya Rose
adasını yıkmıştır.
Bu gerçekleşen olay 2021’de olsaydı Rose adası yıkılır mıydı ?
Bu
kadar teknoloji gelişmişken bu olay üzerine bir kamuoyu oluşturmak isteselerdi
çok kolay bir şekilde oluşturabilirlerdi. Hele ki Z kuşağı özgürlükçü bir
yapıya sahipken Dünya devleti olması kaçınılmaz olarak görüyorum . Sadece
gazete var iken bu kadar olay olan bir ada bu dönemlerde Twitter gibi büyük
etken olan platformlarda demokrasiyi büyük bir şekilde etkileyip ABD’den
gelecek sonucu hızlandırmış olurdu. Medya sadece gazete var iken bile
demokraside ne kadar büyük bir rol oynadığını gösteren harika hikayeden güzel
bir film ortaya çıkmıştır.
Sonuç
olarak aslında medya ve demokrasi ayrılamaz iki kuramdır ve yıllar boyu böyle
sürecektir. Hitler zamanında radyo , soğuk savaş sonrası gazete şimdi ise
sınırsız erişim. Rose adasının yıkımı sonrasında 6mil’deki uzaklık 12 mil’e
çıkarılmış ve Dünya kuralları değişmiştir. Medya gelişmiş olsaydı ve kamuoyu
oluşturabilselerdi şuan haritada Rose adası var olabilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder